Ara sokaklara girip kaybolmak...

Sıkılmadınız mı siz de (!) mükemmel olmaktan... Anlayışlı, sakin, dost canlısı, sinirlerini aldırmış melek yüzünüzden, sahi sıkılmadınız mı? Ben bu caddelerden sıkıldım... Vitrinlerden, vitrin mankenlerinin yer aldığı portrelerden usandım... İlk sağdan sapıp ara sokaklarda kaybolmaktır niyetim... *** Kayboldukça sokak sokak, daha gerçek yüzler bulacağıma eminim... Elleri yüzleri kirli, burunları akan çocukların fotoğraflarını çekeceğim... Köşe başında karşılaşmış mahalleli iki kadının hararetli mevzularını resmedeceğim... Madamın merdivenlerinde oturup biraz soluklanırken eskilere dalıp gideceğim... *** Karasular inecek ayaklarıma son girdiğim sokağın sonunda... Ama olsun! Ertesi gün bıraktığım yerden devam edeceğim... Daha çoook fotoğraflar çekeceğim... *** Hişşşşt... Sarışınım! Dip boyan gelmiş... Salına salına yürüyor kaldırımda, O vitrin senin, diğeri benim, bir endam bir eda... Sarışınlığı sanırsın ki anadan doğma. Ayağında yüksek ökçeli terlikler, Tişörtü göbek dekolteli... Üstüne üstlük çikolata kıvamında yanık teni... Metropolde erkek olmak zorlaştı dostlar... Her bir yanda bunlardan çok var! Sarışının adı, esmerin tadı derlerdi ya eskiler, Şimdi o tad damaklarda kaldı... Dört bir yanı sahte sarışınlar sardı... Erkek gözüyle, er sözüyle, Bu işte bir yanlışlık var kızlar, Esmeri de, kumralı da arar oldu gözler, Bunca kapak güzelini kaldırmaz sokaklar, Sizi ancak özünüz paklar... Boşuna yazılmamış adına şarkılar; 'ESMERSEN GÜZELSİN...'