Kestiiik..!
Kestiiik..!
Duymadı galiba, hala akıyor hayat... Durur musun? İçime sinmeyen sahneler, yaşanmışlıklar var. Biri şunu durdursun..! Işık ters gelmiş, gözümü almış kimi yerlerde, kimi sahnelerde aceleci davranmışım... Baştan alalım, montajda atarız olmayan bölümleri...
Ne demek kesemeyiz, canlı yayınlanıyor hayat? Çıkın oynayın dendi, ne bir senaryo tutuşturuldu elimize, ne bir sahne tozu sindi önceden üzerimize... Doğaçlama bir rol tutturduk oynuyoruz işte... Montajda atamıyorsak, düzeltemiyorsak o bölümleri, o zaman günah benden gitti... Karanlıktı göremedim, sesini de duyamadım, sahi bizi kim yönetti?
Yaşa dendi yaşıyoruz... Türlü türlü karakterlere bürünmüşüz... İyileri, kötüleri oynuyoruz... İnsanın tüm hallerini acılarını, keyiflerini, korkularını, zevklerini, pişmanlıklarını, özlemlerini, umutlarını, çaresizlenmelerini, öfkeyi, bilgeyi sadece canlandırmıyor, bizzat yaşıyoruz... Bunun bir karşılığı olmamalı mı? Neden gönüllü koyulmuşuz, soyunmuşuz bu rollere? Bizim bu rolümüzün sonunda alacağımız alkış mı? Ne?
Kestiiiik...!
BAK DUYMADI YİNE..!