Bak şu vizörden bakana...
StartFragment
Her fotoğrafın bir hikayesi vardır ve o hikayeyi anlatan fotoğrafçısıdır.
Hangi kareye resim altı yazılacağını, hangisinin SON kare olduğu o bilir...
Hayatın içinden anları çalmak demektir fotoğraflamak...
Her fotoğraf o andır. İçinde sevinç vardır, öfke vardır, gözyaşı vardır,
hasret vardır, vardır da vardır... Çünkü hayatın ta kendisidir fotoğraf, candır...
Ta ki makyajlanıp cilalanıncaya kadar...
Sonrasında anlatmak istediklerini unutur, sürekli aynada kendisi ile uğraşan
feminen bir hal alır. Artık yalancıdır... Fotoğraflığını unutup resim olmuştur...
Onu bu yola düşüren de bizzat sahibidir, fotoğrafçısıdır...
Güzelliğini anlatımdan, vurgusundan değil de etek boyundan,
makyajından alan fotoğraf o anı anlatamaz...
StartFragmentFotoğraf çekerken ben, hep anlık görüntülerin peşinde olurum.
Çektiğim fotoğrafın teknik değerlerinden çok, ne anlattığı önemlidir benim için...
Bu biraz da hayata bakışımla ilgili sanırım, benim hep bir acelem vardır...
Hayatın uzun pozlamalara gelemeyecek kadar kısa olduğunu düşünürüm...
"Belki de fotoğrafçının dediği gibidir hayat; GÜLÜMSE... "
EndFragment
EndFragment